Destanlar

MARAŞ DESTANI

Duymayanlar duysun bizi, Maraşlı teslim olmuyor,
Bu nefes bizde oldukça, güller açılıp solmuyor,
Her yer işgale uğramış, sesler bile duyulmuyor,
...
İş başa düştü Maraşlım, ha gayret zafer senindir,
Düşmana duvar olacak, senin kanlı bedenindir.

Maraş işgal altındayken, nasıl kılınacak Cuma,
Ehli salip saldırmakta, sokaklarda namusuma,
Her tarafta fransızlar, bunlar gidiyor zoruma,

İş başa düştü Maraşlım, ha gayret zafer senindir,
Düşmana duvar olacak, senin kanlı bedenindir.

Sütçü İmam bir Maraşlı, o yürekli bir Mücahit,
Takvasından taviz vermez, ibadetinde bir zahit,
Maraşlı bir imtihanda, ya gazidir ya da şehit,

İş başa düştü Maraşlım, ha gayret zafer senindir,
Düşmana duvar olacak, senin kanlı bedenindir.

Uzunoluk hamamını, gözetlemektedir kafir,
Ne bilsin ki Maraşlıya, namus değerli bir safir,
Silah cephane sayısı, Maraşlı da bel ki sıfır,

İş başa düştü Maraşlım, ha gayret zafer senindir,
Düşmana duvar olacak, senin kanlı bedenindir.

İşgal gücünün bayrağı, gönderde oldukça bizim,
Bilin ki değeri kalmaz, artık ibadetimizin,
Kemikleri sızlamakta, şehit olan dedemizin,

İş başa düştü Maraşlım, ha gayret zafer senindir,
Düşmana duvar olacak, senin kanlı bedenindir.

Sendeki iman kaldırmaz, hiç bir zaman esareti,
Aslan avcısı Hamzanın, sende vardır cesareti,
Maraşlılar gösterecek, gösterecek basireti,

İş başa düştü Maraşlım, ha gayret zafer senindir,
Düşmana duvar olacak, senin kanlı bedenindir.

Maraşlının ellerinden ve alnından öpmek gerek,
Hain düşmanların bir bir, üzerine kepmek gerek,
Haktan gayrı ne gelirse, geri geri depmek gerek,

İş başa düştü Maraşlı, ha gayret zafer senindir,
Düşmana duvar olacak, senin kanlı bedenindir.

Zaferin mübarek olsun, adın Kahramanmaraşlı,
Bu zafer senin hakkındır, olmasın gözlerin yaşlı,
Dostuna pamuk gibisin, düşmanına çatık kaşlı,

İş başa düştü Maraşlı, ha gayret zafer senindir,
Düşmana duvar olacak, senin kanlı bedenindir............İNSANİ


MARAŞ DESTANI
 

Reşit SELÇUK*


Büyüklerin içini titretirken anışı,
Benliğimde duyardım intikam uyanışı
Nasıl Siper olmuştu yurda gövde, kel ve baş
Hatıran en ulvidir, Ölmez kahraman Maraş.

Cihan yakan ateş En son bizi yakmıştı,
Yenilmez milletimiz silahı bırakmıştı
Kesilir sanmışlardı Türkün azimkar sesi
Düşmanlara hız verdi Mondros mütarekesi.

Tarihe açılıyor derlerken yeni bir devr,
Kollarımız bağlandı ve imzalandı sevr,
Kahredici bir elin imza attığı kağıt
Milletine vermişti hiç dinmeyen bir ağıt

Akıyordu dört yandan yurda düşman sanki sel,
Sarıyordu vatanı hain, canavar bir el
Her taraftan üşüştü düşmanlar alay alay
Zannettiler ki söner tarih yapan yıldız, Ay
 

İstanbulu, İzmiri, daha nereleri var
Kapış, kapış edildi yaralı olan diyar,
Haykırdılar cihana, Kırdık Türkün belini,
Bin asırlık ejderin getirdik ecelini.

Binbir türlü entirika, Binbir türlü emelle,
Yakalanır sandılar Türk denen ejder elle.
Esirlik yazmamıştı Türk’e taptığı ilah,
İmandı ona kuvvet, İnamdı ona silah.

Hürra sedalarile mahzun ettiler ayı.
Sandılat biersuy yapmaz başı bozuk alayı.
Bastıkları yerlere dikerek zafer taşı,
Birgün işkal ettiler böylelikle Maraş’ı

Maraşlının bağrında bir alev oldu o an.
Evliyalar yurduna kahbeler doldu o an.
Kollarını sallayıp gezdiler sokak sokak;
Mazlumlara zulmedip ezdiler sokak, sokak,


İndirdiler kaleden kahraman yıldız, Ayı,
Astılar şevk içimde paçavrayı. 
Gözleri kan bürüdü, kalpler kor oldu o an.
Hücum marşını çaldı evvela sütçü İmam

Allah, Allah diyerek Maraşlı 
Ölümü hiçe saymış, Koşuyordu Maraşlı
Vatanın siperiydi, Her bir gövde, kol ve baş
Fedailer yatağı oldu Kahraman Maraş.

Türkün ölmezliğinim geldi, haykırmak çağı.
Hainleri yok etmek, vurmak ve kırmak çağı.
Sardı etrafı bütün bu ateşin alevi,
Düşmana mezar oldu Maraş’ın her bir evi.

Baba, oğul, kadın, kız döğüştüler başbaşa, 
Sarıldılar sopaya, kazmaya, bele, taşa.
Binbir ölüm saçtılar düşmanın tepesine, 
Kaçacak yer aradı hainler sine sine,

Mehmet hiç düşünürmü üç günlük Fatmasını,
Anne gömdü bağrına seferberlik yazısını.
Evlet yetiştirmişti ölmek için bu güne, 
Nişanlısı cephede hiç dururmuydu Döne.

Yediden yetmişe de, dövüştü baba, kardeş,
Yağdırdılar düşmana bin bir ölüm ve ateş,
Ne destanlar haykırır dile gelirse taşı,
Bir avuçta kurtardı Maraşlılar Maraş’ı.

Her kahraman sanki bir efsaneden tufandı.
Ecdadının durmayın, vurun dediği andı.
Her tepesi bir kal’a her taşı bir mezardı,
Yurdunu çiğnetmek Türke ardı.

Ey gözü yaşlı baba, beli bükülmüş Nine, 
Sil gözünün yaşını bak, yurdunun haline 
Tarihin bağrına düşmüş şehit oğlun uyanıyor. 
Türklük tek tab olmuş, hepsi şehidini anıyor.

Ey mezarı tarihin sinemi olan yiğit,
Ey milletin kalbinde imanı bulan yiğit;
Her adımda diksekte senin için binbir taş.
Hatıran ebedidir, Abide olmuş Maraş.

Ey şehit oğlu Asker, hiç düşünme babanı,
Mukaddes yurda aktı onun mübarek kanı.
Bu toprak yalnız seni şehit baban şad olsun,
On iki Şubat sana mukaddes bir yad olsun.